24 Mayıs 2014 Cumartesi

ÜZÜLME...



Keyifsizim dedi, ıstırap dolu bir sesle. O an yüreğime değdi acısı. Takma, boşver dedim ama bu sadece onu rahatlatmak için söylenmiş bir söz olduğundan değmedi yüreğine, öylece asılı kaldı havada. Uzun zamandır emek verdiği bir insanla evlilik planları yapıyordu. Neredeyse tarih koyacaklardı ama taraflar arasında çıkan bir anlaşmazlık olayı kopma noktasına getirmişti. Heyecanlı bir bekleyiş hüsranlı bir sessizliğe bürünmüştü. Şu anda ona ne söylesem kar etmeyeceğini biliyordum lakin üzülmesine de yüreğim dayanmıyordu. Bu sebeple ona söyleyeceklerimi buraya yazmak istedim.

Sık sık kullandığım hatta dilime pelesenk ettiğim çok eski bir dostumun cümlesi geldi yine aklıma: “Hayat denen sürprizler ve ihtimaller manzumesinin bizi nereye taşıyacağı belli değil” derdi özlemi burnumda tüten değerli dostum. Bu cümle ne kadar da güzel tarif etmişti hayatı. Bugün bir deprem oldu mesela ve herkesin gündemi bir anda değişti. Soma faciası önceliklerimizi gözden geçirmemize vesile oldu. 

Bu hayata gelme şansına erişmişsek onun getireceği sürprizlere de gönlümüzü açmayı öğrenmeliyiz. Ve dolayısıyla başımıza gelen her olayda bize kazandırdıkları ve kaybettirdikleri üzerinden bir muhasebe yaptığımızda özellikle de belli bir zaman geçip kayıplarımızın acısı azaldığında anlayacağız ki, bizim planlarımızı bertaraf eden o büyük plan bize hazırladığı sürprizleri sunacak bir tünel açmış önümüzde. Bize düşen de yüreğimizi güçlendirecek fiiller yedeğimizde o karanlık tüneli aydınlatarak geçmek ve yeniden güneşi göreceğimiz tünelin sonuna kadar sabretmek. 

Mesela çok sevdiğimiz biri vardır ve onun hep yanımızda olmasını dileriz. Ama işin sonunda belki de bizi en çok üzecek olan o sevdiğimiz olacaktır ve Allah bizi bir şekilde ondan ayırır. Bazen bazı insanların bizden uzakta sadece kalbimizde ince bir sızı olarak kalması bizimle olup yüreğimizi deşecek derecede üzmesinden çok daha iyidir. Böylesi zamanlarda insan kaderine teslim olmayı bilmeli ve gücünü kendini geliştirecek şekilde kullanmalı, kalbine yatırım yapmalı hayatın onun karşısına çıkaracağı güzellikleri beklemelidir. 

Bazen de kalben istemesek bile bizim bir nokta koymamız gerekir yanlış giden bir şeyler olduğunu hissettiğimizde. İşte o zaman tam da kendinize rağmen doğru olduğuna inandığınız yöne ilerlersek bizi bekleyen o sürprizlerin daha da bereketlendiğini ve kaybettiklerimiz/bıraktıklarımızdan daha iyilerinin bizi bulduğunu görürüz. Yeter ki bakmasını bilelim.

Şimdi sen sevgili arkadaşım ! Sen Yaradan’ın seni bu dünyaya gönderme şansını verdiği kıymetli bir insan olduğunu unutmadan kendine dön ve yüreğini ferah tut. Seninle olmak isteyen, sana layık olanlar da senin koluna gelip girecektir zamanın bir yerlerinde, ama vakti saati geldiğinde.

Rahmetli anneannem derdi, hayatta üç şeyin saati değişmezmiş, 
doğum, evlilik ve ölüm! Teslim ol şimdi kaderine, su serp yüreğine ve gülümseyerek bak gökyüzüne, gündüz bulutların arasından bir saklanıp bir gözüken güneş, geceleri ışıl ışıl parlayan yıldızlar hepsi senin için dizilmiş bilesin bu alemde.    

HANDAN KILIÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder